19 Mart 2014 Çarşamba

"SAPKA" MUNIB ENGIN & AISE SEVDA NOYAN

"ŞAPKA" MÜNİB ENGİN & AİŞE SEVDA NOYAN

  Yazarı tanımayan yoktur,renkli ve mücahid kişiliği ile tüm kalplerde yer etmiştir sanıyorum.Saygı değer hanım efendi olan eşi Sevda Noyan ile birlikte kaleme aldığı bu eser; başlangıçta biraz durgun olmasına rağmen sonrasında heyecanlı bir maceraya dönüşüyor.Şapka inkılabını,dönemin medrese mezunu bir şahsiyeti konu edinerek yaşadıklarını anlatan trajikomik,çarpıcı ve olağanüstü sürükleyici bir roman. Zaman zaman gülüyor, zaman zaman da üzülüyor, hatta kahroluyorsunuz. İnsanların bir şapkaya sahip olabilmek için neler neler yaptıklarını, yaşadıklarını okuyunca önce ister istemez şaşırıyor, ardından üzülüyorsunuz. Roman kahramanı Ahmet Hilmi'nin romana kaynaklık eden günlüğünün torununun eline geçtiğinde arkadaşıyla yaptığı diyalog ilginç bir dün-bugün kıyaslaması yapmamızı sağlarken,romanın sonunun çok sürpriz bir şekilde bitmesi de bu romanı okumayı gerekli kılıyor.
 Eserde anlatılan;okurun kalbinin derinliklerini sızlatan tertemiz bir hasret öyküsü ile sarıp sarmalıyor.Acaba Nur'u aynına kavuşacak mı diye düşünce içinde iken aman düşürme,çaldırma şapkanı diye endişeyle devam ediyor..
  Kahramanın her sıkıntısını Kur'an-i çerçevede yorumlaması,her alanda eğitim aldıktan sonra "-döndüm dolaşım,döndüm dolaştım sonunda yine Mübarek Kur'an'a vardım,onunla yeniden buluştum..!" ifadesi düşündürücüdür.
  Biz inkilaplar içinde harf inkilabını anlamlandıramıyor ve hayretler içinde kalıyorken; okuyamadığımız ecdadımızın eserleri için hayıflanıyorduk.Ancak bu roman sayesinde Şapka iktisasının da nederece saçma ve akıl almaz bir icraat olduğunu idrak ettik."O" dönemde sistematik olarak dinden ve Osmanlı kültüründen uzaklaştırıldığımız ayan açık ortada iken kendisini Cumhuriyet kılıfı ardına saklayan muhteremler,tıpkı kahramanın asılmasını hedefleyerek ona suçsuz yere saldıran zatın ruhunu günümüzde de canlı ve diri tutuyorlar.İşte kitabı bu sebeple özellikle geçmişinden bi haber yeni nesil ile mutlaka buluşturmalıyız ki,o saf temiz zihinler böyle nimetlerden mahrum kalmasın..
  Bir solukta sonuna geldiğimiz bu romanın, son bölümünü okuduğumda nereden nereye geldik,o günden bugüne ne kadar yozlaşmışız ne kadar yozlaştırılmışız diye çok üzüldüm. Hem yazarların hem de bizleri bu hale sokanların ellerine sağlık diyorum.Bu kitabı mutlaka okuyun,sonrasında siz de herkese tavsiye veya hediye edeceksiniz bunu çok iyi biliyorum.

"Dilimde nur-ı imanım başımda kapkara şapka
Misal-i subh-i kazib nur u zulmete a'yan oldum
Dedim ayinede seyreyleyince kendimi fi'l-hal
Balıkçı kör Yivan yahut kuyumcu Estapan oldum
Aba 'bonjur', silindir şapka oldu sikke-i molla
Bu uydurma kıyafetle rüsvay-ı cihan oldum.."

18 Mart 2014 Salı

BILGI BILINCI EKREM SAGIROGLU

"BİLGİ BİLİNCİ" EKREM SAĞIROGLU


  Kuran'ın ilk emri 'oku' ama neyi okumalıyım diye hayıflanıyorsanız,tam size göre bir kitapla karşı karşıyasınız demektir.Sizi bilgiye götüren yolu ve 'bilinçli okumayı' öğretecek bir kaynağı tanıtmaktan mutluluk duyuyorum.Sayılı günlerden oluşan ömrümüzde sayısız kitap ve bilgi deryası içinde kaybolmadan nasıl daha seçici ve hedefe götüren okumalar yapacağınızı yazarın akıcı ve engin bilgileri sayesinde kolay bir şekilde kavrayacaksınız.

  Kokuşmuş düzenin bombardımanı altında olan hayatımızı sığlıktan kurtarıp,tasavvur dünyamızı yeniden inşa etmek,manevi değerlerlerin hakkını vererek öğrenmek-öğretmek amacıyla;   kültür,tarih,siyaset,zaman,bilgi,iktisat,ahlak,Kur'an,ahiret,ümmet,islam,şehadet,sünnet,dua,tevhid,cihad,takva,iman,toplum,fıkıh,akaid,tefsir,siyer,roman,hiyaye,şiir vb.. konularda ne okumalıyız?Hangi eserleri öncelemeliyizi hakkıyla belirtmiş nadide bir eser.
 
Kitapla kurulan medeniyetler kalıcı olduğu gibi,her kitap ta yeni bir dünya kurar insan hayatına.
İşte nasıl ki kitapla kurulan medeniyetler kalıcı ve sağlam ise kitabın kurduğu dünyalarda kolay yıkılmaz onunla düşünen insan sağlam adımlarla basar adımlarını.Ve işte vahşet uygarlığına düşmüş insanlık ancak kitaba yönelerek gün yüzüne çıkacaktır.Asıl medeniyete ve kurtuluşa yine kitaplar sayesinde kavuşacaktır.Kitapsız olanlar rehberi olmayandır,dolayısıyla rehberi olmayanlar da inkarcılardır.Ve biz müslümanlar da İslamiyeti hakkıyla kavrayıp erdemli ve takva ehli bir kişiliğe ancak bilgi ve fikirle beslenip gelişmiş bir beyinle sahip olabiliriz.Bilgiden uzak örfe dayalı islami anlayış ise kitabi ilkeler içermediği için hem doğruluğu hem de değişmeden kalabileceği konusunda şüphe uyandırmaktadır.
  Oysa okumak ve ilim yolunda her türlü uğraş ibadetttir,salih amel ve aynı zamanda cihad'tır.Zamanımızda küfür ve dinsizlik akımları birazda popüler bilim yönünden gelmekte ve din karşıtlığı bilgi ile te'yid edilmektedir.Bu akımlara karşı ancak bilgi ile karşı konulacağı gerçeği ile bu karşı koyuş ve duruş için ilim yolunda harcanan her dakika bir cihad mahiyetinde olacaktır.
  Modern hayatın kokuşmuş düzeninden ve islamdan bi haber Kur'an tabiriyle 'cahil' veya 'avam' birisi olmamak için müslüman hem kendisini hem de elinin erdiği sözünün ulaştığı herkesi bu seviyesizlikten kurtarmak için  ilim öğrenme ve öğretme yolunda çaba göstermelidir.
  Yazarın da değindiği Tanzimat fermanından sonra oluşturulmuş,vasıflarını burada bile kolayca dile getiremediğimiz türde 'zihinleri iğdiş edilmiş,nefis putları büyümüş' bir nesil oluştu.Bu nesil ancak hakikatin bilgisine kavuşunca ve yaradılış sırrına vakıf olunca tüm bunların farkına varacaktır.Ancak biz neferler okumaktan,bilginin kaynağından uzaklaştıkça onların da hidayetten uzak,kötülüğün hakim olduğu bir dünya da yaşamaktan hiçte şikayetçi olmamamız gerekir.
 
Peki kim kurtaracak?İslamiye'te iman eden ve okuyan hem kurtulacak hem de kurtaracak dünyaya iyiliği yayacak.Zamanımızda zihin kirleten bir mekanizma işlemektedir.Bu mekanizmanın elinden gençleri kurtarmak yine biz müslümanların özel gayreti ile olacaktır.Bunun için gençlere rehber niteliğinde facebook sayfası,blog,dergi vb. faaliyetler ile bilgi ve blinçlendirme çalışmaları yapmak gerekmektedir.
  Yazarın özellikle TV konusundaki hassasiyeti çok yerinde bir tespit olmuş,off durumuna getirmediğimiz sürece tutsağı ve esri olacağımızı,hayatımızın,zihnimizin,yeteneklerimizin onun karşısında heba olacağından söz ediyor. 
  İşte tüm bunlar olurken biz okurların neyi nasıl okuyacağımızı yerinde tesbitlerle aktarıyor.Verimli okumanın taktiklerini,okumak için yer ve zaman tesbitlerini,kitaba nasıl yaklaşmak gerektiğini,çocuklara kitap sevgisinin nasıl aşılanabileceğini etraflıca anlatarak bu okumalarımızı şekillendirmek için 'Yazarlar Nasıl Okuyorlar' başlığı ile çeşitli ünlü yazarlarla kısa röportajlar yapılarak ve ne okumak gerektiği konusunda derin analizler yaparak bizleri bilgilendiriyor.
  Düşün yayıncılığın "Bilinç Serisi" kitaplarından olan bilgiye ulaşmanın rehberi olabilecek bu nadide eseri dehşetle tavsiye ediyorum.Rabb'im başta yazarı Ekrem Sağıroğlu ve yayın evi Düşün Yayıncılık olmak üzere emeği geçen herkesin mekanını cennet eylesin.Amin..

17 Mart 2014 Pazartesi

KUR'AN'A BAKIS ALI SERIATI

KUR'AN'A BAKIŞ

  Bu kitabı öncelikli olarak okuma listeme almamın bir çok sebebi var ama özellikle hem batı hem de doğu (İslam ve Batı) kültürünü tanıma fırsatını bulmuş ender bir mücahid şahsiyet ve sosyolog olması hasabiyle tercih sebebimiz olmuştur.
  Öncelikli olarak Kur'an'ın hayatımızda ki konumunu dert edinmiş ve 'Kur'an'ın ilk mesajı oku'dur,İşit değil..!' diyerek Kur'an'ın okunacak ilk kitap olması gerektiği üzerinde durmuş,Kur'an'ın insanı bilinçli kılmak,uyandırmak,kendine getirmek,müslümanı şahsiyetine kavuşturmak gibi bir derdi olduğunu dillendirmiştir.
  Kur'an'ı tanımak ve anlamak için ne yapmamız gerektiği konusunda etraflıca düşünülmüş bizlere rehber niteliğinde çözüm yolları sunmuştur.Kur'an'ın  inzal dönemininde; aslında gayet medeni olan bir topluluğu ondan haberdar olmadığı için 'cahil' olarak nitelemesine dikkat çekmiş,bu durumun günümüz toplumunu da kapsadığını yani O'ndan bi haber toplumların da cehalet döneminden farksız olduğuna dikkat çekmiştir.
  Emperyalist Batı'nın Afrika'daki sömürü düzenlerini aslında oradaki müslüman halkın Kur'an'ı hayatlarından çıkarması ile hayata geçmiş olduğunu ve yine bu sömürü düzeninin son bulması için harekete geçmelerine Kur'an'a yüzlerini dönmeleri ile ancak mümkün olabildiğini tarihten notlarla ortaya çıkarmıştır.Bu özgürlük arayışı ve başkaldırı da bizzat kendisi de Cezayir'de Kurtuluş örgütünde aktif olarak rol almış olması ayrıca tarafımızdan takdire şayan olarak görülmüştür.İşte Kur'an'ın ölü ruhları nasılda dirilteceği ve müslüman toplumlara esareti tattırmayacağı,gönülleri feth ederek büyük medeniyetler kurabilme kapasitesinden bahsederek Allah'ın bize rahmet olarak indirdiği ayetlerin asıl mucizesi olan Feth etme özelliğini vurgulamaktadır.


  Tüm bunların yanında Kur'an üzerinde ilmi araştırmaların yapılması gerektiğini,günümüz teknolojilerininde kullanılarak daha da fazla yararlanma olanağının olduğundan bahsetmektedir.
  Kur'an'ı okurken  boş ellerle ve ön yargılardan uzak bir tutum sergileyerek sanki tüm ayetler şuan sana iniyormuş gibi okunması gerektiğine işaret etmiştir.
  Günümüzfen,matematik,sosyolji,fizik,biyoloji,astronomi vs.. ilimlerinin Kur'an ışığında yorumlanması ile daha da mükemmelleşeceği kanaatini savunmaktadır.
  Miladi takvime göre 610 yıllarında kabile düzeninin hakim olduğu topluğun çeyrek asırdan daha da kısa bir zaman diliminde dünyanın kaderini tayin edecek duruma gelmesi,cihanı kuşatan süper güçleri yenilgiye uğratmasını ve bir asırdan daha kısa bir süre içinde beşer tarihinde yeni ve devrimci bir kültür medeniyeti vücüda getirmesi ancak Kur'an'ı hayatlarının merkezine oturtmuş olmaları nedeniyle olmuştur.
 Bizlere düşense günümüz geleneksel islam anlayışından hızla uzaklaşıp,Kur'an'ı anlamak-anlatmak ve hayatımızı onun ışığında tanzim edebilmek için tüm yolları denememiz gerçeğidir.Korkarız ki Kur'an nurundan ve feyzinden uzak bu geleneksel anlayış ile toplumsal helak ve esaretler kaçınılmaz olacaktır.
 İşte bize bu uyanışı ve idraki sağladığı için yazar Dr.Ali Şeriati'ye minnetlerimizi ve dualarımızı sunuyor,tercümesi,basımı ve dağıtımında emeği geçen herkese teşekkürü bizzat borç biliyoruz.




14 Mart 2014 Cuma

ADAYIS RISALESI


  Adayış Risalesi önceleri Hilal TV'de tefsir derslerini izleyerek takip ettiğimiz yazarı olan Mustafa İslamoğlu'ndan okuduğumuz ilk kitaptır.Bu okumamız sahur ve sabah arasındaki zaman dililiminde bir çırpıda oluverdi öyleki bizi uykusuz bırakacak kadar çok etkiledi.
  Adayış Risalesi; özellikle Kur'an meali okumaya başlayacaklar için bir meal/tefsir okumaya giriş özelliğinde. Hem Kur'andaki onca ayetten sadece Hz.İsa-Hz.Meryem-Hz.Yahya üçgenindeki ayetlere odaklandığı için, çok derli toplu, ve de çok rahat okunan hacmi küçük hikmeti büyük bir kitap. Kur'anın anlamına ilgi duyan ancak klasik meal okumaktan keyif alamayanlar için çok güzel bir başlangıç kitabı. Kur'an mesajını günümüz şartlarında nasıl anlamamız gerektiğini de çok güzel aktarıyor.
"Ya adayan ol hanne gibi ,ya adanan ol meryem gibi"özellikle bu zaman da okuyup idrak etmek lazım adayabilmek lazım,bizi adayan olmamışsa kendimizi adamalıyız,vakfetmeliyiz ama önce bilmeliyiz Rabb'inden geleni.. okuyan belki adayan olur,yada adanan..
  Hem okumak hemde hediye etmek için kısa,öz ve vurucu bir kitap diyebiliriz.Hanne-İmran,Meryem-İsa,Zekeriyya-Yahya ancak bu kadar güzel tefsir edilebilirdi.Hannenin dusasındaki samimiyet,adayışındaki tevazu..Zekariya'nın aşk makamındaki duası,duasına icabet edilince mantık makamında karşılaması..Meryem'in yoktan rızıklandırılması..Zekeriya'nın bir bahçıvan misali Meryem'i yetiştirmesi ve aralarındaki ilişki çok güzel ifade edilmiş.Bizi Hanne'nin adaması kadar o dönemin geleneklerine karşı sergilediği dik duruş etkiledi.Kahramanlarının geleneğe karşı olan tutumu çok dikkat çekici.Bu gelenekçiler daima "Biz daha dindarız" diyerek dini tekellerinde tutma çabasında olmuşlar.
  Neyse Meryem'in oğlu için yaptığı dua o günden sonra bizim de çocuklarımız için okuduğumuz dua oldu.Meryem Suresi 5. Ayetinin son cümlesi  '..Ve sen de Rabbim ona razı olacağın biri kıl'...
 Aynı zamanda Meryem Suresi'nin tefsiri niteliğinde olan kitap,çok farklı bir bakış açısı sunuyor ve güçlü hissetmenizi sağlıyor.Kur'an-ı anlamak gibi bir mevzuyu dert edinenlere başlangıç olabilecek bir bakış açışı için mutlaka okunmalı diyoruz.

9 Mart 2014 Pazar

Kader Risalesi Ve Serhi Hasan El Basri

Hasan el Basri'nin Kader Risalaesi ve Şerhi Mustafa İslamoğlu

 Kitabı ilk gördüğümüzde yani okumadan önce Hasan el Basri'nin kısaca hayatı anlatılır ve o değerli risalenin tercümesi olur diye düşünmüştük.Oysa ki; biyografisinin yanında cereyan eden önemli olaylara da etraflıca yer verirlmiş.Yazarın bu gelişmelere de yer vermesi o dönemde yanlış kader anlayışı ile insanların suistimal edilmesini açıkça ortaya koymuş,bu yaşanmışlıklardan Hasan Basri'nin Abdul Melik Bin Merva'nın tehditvari yazdığı mektuba karşılık olarak kaleme aldığı Risaleyi ölümü bile göze alarak yazdığını idrak etmemize vesile olmuştur.Aslında Risalenin içeriği kadar,yapılan bu cesurca eylem büyük önem arz ediyor.Hasan El Basri'nin iktidara karşı hakkı savunup tebliğ etmesi bize Mü'min suresine adını veren Firavunun sarayında yaşarken gizlice iman eden,vakti geldiğinde de iktidara karşı hakkı-doğru yolu savunan o meçhul insanı hatırlatıyor.
 Daha  ilk sayfayı okurken  göze çarpan ayrıntı olarak ta; günlük hayatta pek te kullanmadığımız kelimeler ile neşredilmiş olmasıydı.Bunlar; Tedvin:Derleme,Şerh:Açmak,Tavassuf:Aracılık etmek,Taassub:Taraf olma,Nisyan:Unutma,Mukni:İkna etme,Tekfir:Kafir sayma,Tebcil:Yüceltme,Mükerrer:Yenilenmiş,Enkare:Yadırgama,Müşekkin:Yatıştırıcı,Tevatür:Sözü Yatmak,Tekzip:Yalanlamak diye sıralayabiliriz.İşte böylesine akılda tutulması zor kelimelerin tekrarının fazlaca olduğu bir kitabı okurken tek tek sözlüğe bakmak yerine bizde kitap ayracına yazarak hem daha anlaşılır bir okuma yapma şerefine nail olduk hem de ayracın görevini ikiye katlamış olduk.
 Üçüncü bölümde yazar artık Risaleyi şerh etmeye başlıyor,biz okurların heyacanla beklediği bölüm nihayet başlıyor.Her metin ve şerh yazımını yazar ayet ve hadislerle kunuyu destekler mahiyette yapıyor.Bu döngünün içinde yanlış kader inancının tarihi süreci ve günümüze kadar geçirdiği merhaleleri gösteriyor.
 Yazarın 1350 yıl önce yaşamış bir döneminin Kur'an alimi olmasının yanında tercümesini yapan Mustafa İslamoğlu'nun da günümüz Kur'an alimlerinden olması açısından "kader" konusuna Kur'an-i bir bakış sunmuş olması ayrı bir önem arzediyor.Rabb'im her ikisinden de razı olsun.Öyle ki geçmişte yanlış kader inancı ile mücadele eden Hasan Basri Abdül Melik ile gümümüzde de Mustafa İslamoğlu cehaletle Kur'an-ı referans alarak savaşıyor.
 Rabb'in vahyettiği Kur'an-ı Kerimde bu konu etraflıca açıklanmasına rağmen hala atalarının inanç sistemini savunup bunu dinleştirmek ve o doğrultuda inanmak ne derece doğrudur?Bu güne kadar gelenekçi anlayış ve inanışta 'senin bir alın yazın var,onu Allah yazdı ise hiç bir güç bu yazıyı ve kaderini değiştiremez' düşüncesi var.Oysa ki Kur'an'a göre bu söylem Allah'a yapılmış en büyük haksızlıktır.İsra suresi 17/13 "Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık" denmesine rağmen böyle bir inanış sapkınlık değilmidir?Ayette diyor ki;İnsanoğlu iradesini kullanarak aldığı kararlar ve yaptıkları ile hayatını şekillendirme potansiyeline sahiptir.Kader konusunda tereddüte düşenler bu iki görüşü kıyas ederek hangisini doğruyu işaret ettini çok kolay bir şekilde idrak edecektir.
 Bu kitabı okumadan önce dilerseniz bu yazıya göz atın böylelikle daha iyi kavrama imkanına sahip olacaksınız. 
 Son olarak yazarın güzel bir tespiti ile makalemizi toparlayalım."Her ne hikmetse insanlar insanlar sadece çok kötü olay yaşadıklarında '-Bu benim kaderimde varmış ne yapayım?' derler.Bu da üzerindeki sorumluğu Allah'a yüklemek olaylar kötüleşince işler kötüye gidince Alla'ı suçlayarak bu sorumluktan kurtulamak ve kendini aklamanın yolunu bulmaktır."
 Kur'an'ın bize anlatmak istediği bu çarpık düşüncenin yanlışlarını çok nezih bir şekilde anlatma çabasından öte başka bir gaye gütmeyen bu eseri okumanızı tavsiye ederek,sözlerimizi; alimlerin çalışmasından biz razı olduk Rabb'im sen de razı ol!  diyerek tamamlamak istiyoruz..
Bu kitaba inernet üzerinden kolay ve ucuz bir şekildeulaşmak isterseniz tavsiye edeceğimiz bu linkten sipariş vererek her hangi bir mushafçıdan %35 daha ucuza temin etmiş olacaksınız.Satın almak için http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=600030&sa=163262890 


Kader Risalesi ve şerhi Hasan El-Basri
Mustafa İslamoğlu 

DÜŞÜN YAYINCILIK 
Liste Fiyatı: 15,00  TL. Kitapyurdu Fiyatı: 9,79  TL.

Yayın Yılı: 2012
240 sayfa
1. Hm. Kağıt
14x21 cm
Karton Kapak
ISBN:6054533367

Dili: TÜRKÇE

8 Mart 2014 Cumartesi

HAYAT KITABI KUR'AN MUSTAFA ISLAMOGLU

Hayat Kitabı Kur'an Gerekçeli Meal-Tefsir Mustafa İslamoğlu

  Hayat Kitabı Kur'an Gerekçeli Meali'ni;uzun yıllar kurucularından olan Akabe Vakfı'nda Kur'an Meal ve tefsir dersleri düzenleyen Mustafa İslamoğlu bunları Hilal TV'de her Pazar ve çeşitli yazılı görsel basında takipçileri ile paylaştı.İşte bu uzun soluklu çalışmanın yazıya dökülmüş şeklide Hayat Kitabı Kur'an olarak kitaplar dünyasında üst sıralarda yerini aldı.
  Yazarın bu çalışmaya verdiği emekten mi,ön yargısız anlama aşkıyla okuduğumuzdan mı olacak bizim hayatımızda özel bir yer edindi.
  Tek derdi yalnızca Kur'an-ı anlamak olanların başucu kitabı olabilecek bu değerli eseri şiddetle tavsiye ediyoruz.
  Kitap her hangi bir tefsir gibi uzun değil ve her hengi bir meal kadar da kısa ve dar anlamlı değil adı üstünde 'Gerekçeli Meal'dir.En güzel ayrıntılarından birtanesi de bazı bölümlerde diğer müfessirlerin görüşlerine ve çok anlamlı kelimelerin kök manasına kadar verilmiş olmasıdır.Yazarı ilk takip etmeye başladığımızda; Kur'an için onun nesne değil özne olduğunu ve onu anlamak için okuyanlara kendini açacağından bahsediyordu.Bu düşüncesiyle ne demek istediğini Hayat Kitabı Kur'an-ı okudukça anladık.

Bu eser adı gibi kendiside hayatın tam ortasında,vahyin nuru ile hayatımızı aydınlatması için okunması ve anlamak için çaba sarfedilmesi gereken bir kitabın ötesinde bir çalışma olmuş.
 Üzerinde durulması gereken en önemli bir husus ta; Rabb'imizin indirdiği ayetlerin Nebi'yi nasıl inşa ettiyse,biz Mü'minleri de öyle inşa edeceğine şahitlik edeceğiniz olmasıdır.Bunun için biz okurlar O'na vakit ayırıp değer verdiğimiz oranda,anlamak ve inşa olmak fırsatı yakalamış olacaktır.Hayatını Kur'an ile inşa etmek isteyen mü'minlerin öncelikle okuması gereken bir kitaptır.Şimdiden iyi okumalar dileriz..
'Ve eğer dünyanın tüm ağaçları kalem olsa denizleri de mürekkep, buna yedi deniz daha eklense, Allah'ın kelimeleri yine de tükenmez; çünkü yalnızca Allah'tır her işinde mükemmel olan, her hükmünde tam isabet kaydeden' (Lokman, 27) 

Bu güzel esere internet üzerinden kolay ve daha ucuz bir şekilde ulaşmak isterseniz bu linkten sipariş verebilirsiniz.  http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=439046&sa=163165966

Liste Fiyatı 50 TL olmasına rağmen Kitapyurdu Fiyatı Şimdilik 32.63 TL

Mustafa İslamoğlu 
DÜŞÜN YAYINCILIK 
Yayın Yılı: 2010
1361 sayfa
Kitap Kağıdı
14,5x20 cm
Ciltli
ISBN:9755500126
Dili: TÜRKÇE